Gıda Sektörü ve İhracat

TradeFive > Gıda Sektörü ve İhracat

Türkiye ihracatta yeni bir dönemin kapısını aralıyor. 2000’li yılların başından itibaren büyük bir ivme yakalayan Türkiye dış ticareti, 2023 hedeflerine doğru her yıl kademeli olarak büyüyor ve dünya devleriyle yarışacak kimliğe adım adım yaklaşıyor. Son 17 yılda 30 milyar dolardan 157 milyar dolara ulaşan Türkiye dış ticaret hacminde en büyük paylardan biri ise gıda sektörüne ait. Tarım ihracatımız 14.9 milyar dolar seviyesine ulaşırken Türkiye’nin 2017 yılında gıda sektörü ihracatı ise toplam 10 milyar 679 milyon dolarlık bir hacme erişti. Böylece 2016 yılında 9 milyar 911 milyon dolar olan gıda maddeleri ihracatını geride bırakmış oldu.

Türkiyede Gıda İhracatı - İnfografik

Infografik için tıklayınız.

RAKAMLARLA GIDA İHRACATI

2017 yılında 200’den fazla ülkeye taze ve dondurulmuş gıda ihracatı yapan Türkiye’nin dış ticaretinde en büyük pazar, %47.1’lik pay ile Avrupa Birliği (AB) ülkeleri oldu. AB’ye gıda ihracatı hacmi toplam 6.5 milyar doları aştı. Bu ülkeler arasında başı çeken ülke Almanya’ya gıda ihracatı 1 milyar dolara yaklaşırken Hollanda, İngiltere ve İtalya da gıda ürünleri ihracatında üst sıralarda yer aldı.
Türkiye’nin Irak’a gıda ihracatı ise un, hububat, bakliyat, et ve süt ürünleri başta olmak üzere 3 milyar doları aştı. Rusya’ya taze ve kuru gıda ihracatı 800 milyon dolar olurken Suudi Arabistan’a da 500 milyon dolarlık gıda ürünleri ihracatı yapıldı. Türkiye’nin Japonya’ya gıda ihracatı ise 170 milyon dolar düzeyinde.
2017 yılında, bir önceki yıla oranla %30.7 artarak 8.7 milyar dolar olan Türkiye’nin ABD’ye ihracatında da gıda sektörü önemli bir yer tutuyor. ABD’ye gıda ihracatı ise 2017 verilerine göre 800 milyon dolar barajına yakın bir seviyede.

Son yıllarda büyük bir artış gösteren ihracatımızda en önemli ürünleri meyve ve sebzeler, kabuklu yemişler, konserveler, un ve değirmencilik ürünleri, zeytin ve zeytinyağı, pamuk ile tütün ve tütün mamulleri oluşturuyor. Öyle ki meyve ve kuru gıdaların ihracatı, genel gıda ihracatının yaklaşık %25’ini oluşturuyor. Gıda ihracatı firmalarının en çok satış yaptığı diğer alanlar ise sırasıyla konserveler, un ve nişasta ile hayvansal ve bitkisel yağlar oldu. 2001 yılında 1.5 milyar dolar olan meyve ve sebze ihracat hacmi her yıl ortalama %7.7 artış göstererek artıyor. 2017 yılı gıda ihracat rakamları ise bitkisel ürünler için 14.6 milyar dolar, hayvansal ürünler içinse 2.3 milyar dolar seviyesine ulaştı. Burada en büyük pay ise 6.4 milyar dolar ile hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamullerine ait. 2017 yaş sebze ve meyve ihracatı ise 2.2 milyar dolarlık bir hacme sahip. Türkiye’nin 2017’deki organik gıda ürünleri ihracatı, bir önceki seneye oranla %17 artarak 87 milyon dolar seviyesine ulaştı.

Son dönemde organik gıda maddeleri ihracatında en popüler alanlar ise kuru üzüm, kuru incir, kuru kayısı ve fındık ihracatı oldu.

Organik gıda ihracatında Türk gıda ihracatı firmaları, dünyanın birçok farklı noktasına ulaşmayı başardı.

Yaş sebze ve meyve ihracatında bir önceki yıla oranla yaklaşık %11’lik büyüme gerçekleşirken en büyük kalemi narenciye ihracatı oluşturdu.

Yaş sebze ve meyve ihracatında en popüler ürünler ve en çok ihracat yapılan ilk 20 ülke ise şöyle:

Tüm bu artışa paralel olarak firmalar da dünyaya entegre olmak ve özellikle dış ticaret istatistiklerinde daha fazla pay sahibi olmak için e-ticarete yönelmiş durumda. 2017 yılında dünya genelinde yapılan e-ticaret ile ihracatın yani e-ihracatın hacmi 400 milyar doları aştı. Üstelik firmaların doğrudan bireysel müşteriye satışı olan B2C ticaret kadar firmadan firmaya satışı anlatan B2B e-ticaret daha hızlı yükseliyor. 2020 yılına gelindiğinde B2B ticaretin, B2C ticaret hacminin 2 katı büyüklüğe ulaşacağı tahmin ediliyor.
Peki, Türkiye’de ihracat ve e-ihracat ne durumda? 2011 yılında 53 bin civarında olan ihracatçı firma sayısı, 201 ile birlikte 60 bin barajını aştı. 2017 yılında Türkiye’de ihracatçı firma sayısı ise 71 bin bandını da geçmeyi başardı. Yani Türkiye, ihracatta son yıllarda hızla gelişiyor. Bunda en büyük pay da köklü firmaların aksine KOBİ’lere ait. İnternet teknolojilerini kullanarak e-ihracata yönelen KOBİ’ler, gıdada olduğu gibi tüm sektörlerde de üst üste 3-4 sene e-ihracat yaparak dünya piyasalarında söz sahibi olmaya başladı.
E-ihracatın avantajlarının başında ise firmaların hareket alanını kat kat arttırmaları geliyor. Yapılan araştırmalara göre geleneksel yollarla ihracat yapan firmalar ortalama 3 ülkeye ürün satabilirken Türk e-ihracat firmaları ortalama 34 ülkeye satış yapabiliyor. Bu da ortalama 4 bin 500 km mesafe etki alanı anlamına geliyor. Bu artışla birlikte de Türkiye’nin 77 şehrinden 130 farklı ülkeye 500 milyon dolarlık e-ihracat yapılabiliyor.
Bu pastayı büyütmek ve daha büyük bir pay almak için e-ihracatta daha aktif olmak, özellikle KOBİ’ler için olmazsa olmaz. Büyük bir rekabet yaşanan bu alanda öne çıkmanın yolu ise alibaba.com gibi önde gelen e-ticaret sitelerinde yer almak.

ALIBABA.COM’A HEMEN ÜYE OL

ULUSLARARASI PAZARLARA ULAŞMANIN ADRESİ

Dünyanın Lider E-Ticaret sitesi olan Alibaba.com, üye firmalarımıza değişen piyasa şartları ile ihracatını arttırmak, yeni pazarlar oluşturmak, ürünlerini tüm dünyaya açmak için dijitalleşen dünyadan fırsatlar sunuyor.